9 Ocak 2009 Cuma

Gazzeli annenin acısı...

Son günlerde televizyonu açtığımızda karşımıza çıkan ilk haberlerden biri Gazze.. Yaşlı, bebek demeden insanlar vahşice katlediliyor. Hayalleri, umutları ya da yalvarışları hiçe sayılarak. İnsanın kendisini ve dünyayı sorgulamasını gerektiren bu katliam yaşanırken onların yaşadığı çaresizliğini en iyi belki de bu mektup anlatabilir.

“Yarının daha iyi olacağına ve yarın daha güvende olacaklarına dair çocuklarıma hiçbir güvence veremiyorum. Onlar da zaten tüm bunların ne zaman biteceğini, normal hayatlarına ne zaman dönebileceklerini sormaktan vazgeçtiler.

Ne ben ne de çocuklarım İsrail savaş makinelerinin hiç dinmeyen bombalama seslerine tahammül edemiyoruz. Tam vurmadan önce, füzelerin çıkarttığı ıslık seslerinin ne kadar korkutucu olduğunu tahmin edemezsiniz. Her saldırıda, ‘İşte bu sefer hedef benim’ diye düşünüyorsunuz ve bombalar isabet etmeden önce saniyeleri sayıyorsunuz.

Savaş gerçekten de çok zalim ve biz, Filistinli mülteciler, savaşın zulümüne defalarca tanık olduk. Ama bu seferki savaş hepsinden daha zalim. Merhamet diye bir şey kalmamış; çocuk, yaşlı bir adam ya da anne karnında doğmamış bir bebek arasında fark gözetilmiyor. İsrail’e göre hepsi suçlu ve hepsi ölmeyi hak ediyor.

Bitmesini ümit etmeyi bıraktım. Hayat sadece bizim için değil, çocuklarımız için de anlamını yitirdi. Ölüler listesine, bir sayı, sadece bir sayı olarak eklenmeyi beklemekten başka bir şey yapamıyoruz.

Tek dileğimizse ailecek, bir arada ölmek... Böylelikle hiçbirimiz diğerini kaybetmenin acısını yaşamak zorunda kalmayız.”

Necva Şeyh
6 Ocak 2009
Nuseyrat Mülteci Kampı, Gazze Şeridi




Gazze'de katliam var / Slaughter in Gaza from YalcinHoca on Vimeo.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder